Antik Myra ya da günümüzdeki adıyla Demre’nin Çayağzı bölümünde yer alan harabelerin uzun süre boyunca farklı bir kente ait olup olmadığı tartışılmış; son araştırmalar buranın bağımsız bir yerleşim değil, Myra’nın liman mahallesi olduğunu kanıtlamıştır.

Likya bölgesi, zenginliğini limanlara ve ticari faaliyetlere borçluydu. Andriake de Patara limanı gibi, antik Akdeniz'in en önemli limanları arasındaydı. Bütün Anadolu'da imparatorluk siloları bu iki kentte yapılmıştı. 2009 yılından bu yana süren kazılarda ele geçen çok sayıda ve çeşitli yabancı kaynaklı amfora parçaları, Liman'da gerçekleşen uluslararası ticaretin yoğunluğunu göstermektedir. Daha önemlisi, ilk kez, liman urbanistiğinin anlaşılacağı bir yerleşim ortaya çıkarılmıştır. Andriake'de kalıntıların büyük bölümü ticaret bağlantılı olsa da sürdürülen kazılarla liman ve ticaret bölgesinden biraz uzakta, sosyal ve dini yapılar da ortaya çıkarılmıştır. 

Liman'ın tahıl ticaretindeki önemini kanıtlayan ve günümüzde Likya Uygarlıkları Müzesi'ne dönüştürülen granarium / tahıl ambarı, agora, sarnıç, surlar, hamamlar, su yolları, anıtsal çeşmeler, gözetleme kuleleri, nekropoller, Anadolu Akdenizinin ilk sinagogu ve kiliseler, burada görebileceğiniz yapılardan birkaçıdır. 

Andriake'deki özgün keşiflerden biri de ilk kez Murex / Mor Boya Fabrikası'nın ortaya çıkarılmış olmasıdır. Antik Dönem'de çok nadir olduğundan yalnızca imparatorlar ve üst sınıflar tarafından kullanılan mor renk boyanın elde edildiği Murex, bir deniz kabuklusu türüdür. Boya üretiminin yapıldığı yerlerden olan Andriake’ye bu kabuklular o kadar çok getirilmiştir ki üretimden sonra geriye kalan kabuk artıkları yapı harcında kullanılmıştır.