Hikayesiyle hüzünlendiren, görkemiyle hayranlık uyandıran Xanthos (Ksanthos); geçirdiği pek çok felakete ve işgale rağmen Likya'nın en ihtişamlı ve büyük kentleri arasına yer almayı başarmıştır. Kaş ilçesi Kınık Mahallesi'nde, Eşen Çayı'nın (Xanthos Nehri) kenarındaki ovaya hakim iki tepe üzerine kurulu kent, tarihte Likya Birliği'nin idare merkezi olarak bilinir. Xanthos; kazılarda elde edilen buluntular ve barındırdığı eşsiz mimari örnekler ışığında, antik Likya Uygarlığı'nın istisnai tanıklığını taşıması nedeniyle, komşu kent Letoon ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne kaydedilmiştir.
Geçmişi M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzanan Xanthos, bölgenin önder kenti olmasının da etkisiyle, bir çok kez saldırıya uğramıştır. Bununla birlikte kent, Likyalıların özgürlük ruhunun en yoğun hissedildiği yerdir. Tarihçi Heredot’un anlatımına göre; M.Ö. 545’de Pers generali Harpagus’un saldırısına direnmek için Xanthoslu erkekler, bütün mal varlıklarını yakıp ailelerini öldürür, sonra da kanlarının son damlasına kadar Perslerle savaşırlar. Ancak çok direnmelerine rağmen kenti onlara bırakmak zorunda kalırlar. Pers egemenliğine son veren Büyük İskender’den sonra kent, M.Ö. 309’dan itibaren önce Mısır Hanedanı Ptolemaiosların, daha sonra ise III. Antiokhos’un egemenliği altına girer. M.Ö. 432'de Brutus tarafından yerle bir edilmiş kent, Roma Dönemi imparatorlarından Marcus Antonius ve özellikle de Vespasianus Dönemi'nde yoğun imar faaliyetlerine sahne olmuştur.
M.Ö. 8. yüzyıl ile Geç Bizans Dönemi arasına tarihlenen pek çok yapının görülebildiği Xanthos’ta, bölge dışında örneğine rastlanmayan yaklaşık 15 dikme anıt mezar bulunur. Anıt mezarların ve diğer önemli yapıların inşa edilmesinde, bölgeyi idare edenlerin kentte yaşaması etkili olmuştur.
Xanthos'un en önemli kalıntılarının yer aldığı tiyatronun batısındaki alanda, dünyaca ünlü Harpi Anıtı ile M.Ö. 4. yüzyıla ait Likya lahdi; Xanthos beylerinden Kherei adlı bir yönetici adına dikilen, iki yüzü Likçe ve Grekçe yazıtlı anıt mezar, Klasik Antik Çağ'a ait önemli mezar yapıları olarak tüm heybetiyle dikkat çekicidir. Roma tiyatrosunun bitişiğindeki kare formlu alan ise aynı döneme tarihlenen Roma Dönemi agorasıdır. Roma Dönemi'ne ait sütunlu cadde, Bizans Dönemi yapılarından katedral (Doğu Bazilikası), Haç Bazilikası ve yaklaşık 2 kilometreyi bulan surlar da başlıca diğer kalıntılardır.
Xanthos 1800'lü yılların başlarına kadar çok daha önemli kalıntılara ev sahipliği yapmasına rağmen, aralarında Nereidler Anıtı, Harpiler Anıtı, Aslanlı Mezar'ın da olduğu pek çok eser, gemilerle parçalar halinde İngiltere'ye kaçırılmıştır.