Patara Tiyatrosu, limanın doğusunda uzanan düzlükte gelişen yerleşimin denize doğrudan bağlanmasını engelleyen Kurşunlutepe’nin kuzey yamacında inşa edilmiştir. Bir diazoma ile ikiye ayrılmış durumda olan cavea, en son yapı evresiyle tanımlanan 38 adet oturma sırası ile yaklaşık 5.000 kişiye burada yapılan etkinlikleri izleme fırsatı vermektedir. İki katlı sahne binası (scaenae frons) hem dışarıya bakan cephede hem de içte hareketlidir. Tiyatronun bir diğer sıra dışı özelliği ise caveanın en üstünde ve aksında bir tapınağın yer almasıdır (5.25 x 4.70 m). En erken örneğini Roma’da Pompeius Tiyatrosu’ndan tanıdığımız bu tiyatro tapınakları, Anadolu’da Patara ve Tlos dışında şimdilik bilinmezler. Bunların ne tür bir külte hizmet ettikleri de (Tanrı, İmparator, Kent Tanrıları vb.) henüz saptanamamıştır. Sahne binasının, tapınağın kentin her yerinden görülebilmesini temin etmek için caveadan bile daha kısa tutularak iki katlı inşa edilmesi, yapının önemini doğrudan ortaya koymaktadır. Tiyatronun ilk yapım evresi, en geç MÖ 1. yüzyıla tarihlenir. İmparator Tiberius Dönemi’nde, kardeşi Germanicus’un doğuya yaptığı seyahat esnasında Patara’ya da uğraması nedeniyle diğer birçok yapı ile birlikte tiyatronun da bir onarımdan geçtiği, Polyperchon yazıtından bilinmektedir. Kentin önde gelen yurttaşlarından olan Tiberius Claudius Flavianus Eudemos ile Quintus Vilius Titianus ile kızı Vilia Procula, imparatorlar Hadrian ve Antoninus Pius dönemlerinde tiyatroya, başta sahne binasının tamamı olmak üzere, kapsamlı eklemeler ve onarımlar yapmışlardır. Ayrıca, Geç Antik Dönem ve Erken Doğu Roma dönemlerinde de onarım, ekleme ve değişimler sürmüştür.